İnsan Sağlığı

Topuk Dikeni

Topuk Dikeni Nedir?

Topuk mahmuzları topuk üzerinde küçük, kemiksi büyümelerdir. Röntgen incelemesinde çoğunlukla topuk kemerinin iç tarafına bakan küçük bir sivri uç veya kancaya benzer. Aylar veya yıllar boyunca yavaş yavaş biriken kalsiyum birikintilerinden oluşur. Çoğu kişi topuk bölgesinde görülen ağrı için tedavi seçeneği arayana kadar rahatsızlığın topuk dikeninden kaynaklandığını fark etmeyebilir. Bu durum, genellikle uzun süre ayakta durma, yürüme veya koşma gibi aktivitelerin tekrarlanmasıyla meydana gelir.  

Topuk dikeni olan kişilerde genellikle topuk altında veya arkasında keskin bir ağrı hissedilir. Hastalar çoğunlukla sabahları ilk adımlarını attıklarında veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra ağrıyı en yoğun şekilde hissedebilirler. Nadir olarak ameliyat ile müdahaleye ihtiyaç duyar. Doktorlar tarafından çoğunlukla rahatsızlıkta görülen semptomları kontrol altına almak için ameliyat içermeyen tedavi yöntemleri tercih edilebilir. 

Topuk Dikeni Neden Olur?

Topuk dikenleri, topuk kemiğinin alt tarafında zaman içinde oluşan kalsiyum birikintileri nedeni ile görülür ve genellikle aylarca süren bir süreçte meydana gelir. Çoğunlukla ayaktaki kaslarda ve bağlarında meydana gelen stres ve gerginlikler, ayak tabanı bağ dokusu (plantar fasya) gerilmesi ve topuk kemiğini kaplayan zarın zaman içerisinde tekrar tekrar yırtılması neden olur. Topuk dikeni özellikle büyük miktarda koşma ve atlama içeren aktiviteler yapan sporcular arasında yaygındır. 


Topuk Dikeni Tedavisi

Topuk dikeni tedavisi için fizik tedavi, evde yapılabilecek egzersizler, gece atelleri, tedaviye uygun ayakkabılar sık tercih edilen ameliyatsız tedavi yöntemleridir.

Bir diğer topuk dikeni tedavisi ise bantlama yöntemidir. Topuk dikeni tedavisinde girişimsel olmayan yöntemleri içerisinde podo-taping diye bilinen bantlama yöntemi, sıkıntılı gece atellerine, unutulan parmak arası makaralara, asla düzenli yapılamayan ayak egzersizlerine göre çok daha iyi bir alternatiftir.

70’li yılların ortasında Japon Kiropraksi ve Akupunktur uzmanı Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilen bu bantlama metodu ile ağrılara müdahale, hiçbir ilaç kullanmadan, ciltteki reseptörler sayesinde gerçekleşir. Cildin çeşitli katmanlarında yer alan bu reseptörler, bantlama sayesinde uyarılarak harekete geçirilir.

Kafes şeklindeki özel ağrı bantlarıyla birlikte uygulandığında, özellikle ağrı hissedilen noktalarda anında rahatlama sağlar.

Cildin hareketiyle birlikte ilave stimulasyon sağlar, taping etkisini artırır. Ağrıyan noktalardaki blokajların çözülmesini, dolaşımın ve akışın düzenlenmesini sağlar.

Bir haftaya yakın ayakta kalır, suya dayanıklıdır, eklemlerde anında rahatlama sağlar ve kemik çıkıntısının ilerlemesini önler.

Topuk dikeni tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri de ayakkabı tabanlıklarıdır. Topuk dikeni tedavisinde özel tabanlıkların kullanılması tedavinin olumlu sonuçlanması açısından son derece önemlidir. Topuk dikeni tabanlığı kişinin ayağına uygun olarak özel yapılmalıdır.

Tabanlığın ayağı darbelere karşı koruması, yürümeyi kolaylaştırması ve ayağa baskı hissini en aza indirmesi gerekir. Ortez olarak da geçen topuk dikeni tabanlığı topuklara yüklenen baskıyı azalmak için ayakkabının içine yerleştirilir.

Topuk Dikeni Ameliyatı

Topuk dikeni ameliyatı 2 şekilde yapılabilir. Bunlar:

Plantar fasyanın serbest bırakılması: Bu teknik ile topukta bulunan ve topuğun ayak parmaklarına bağlanmasını sağlayan doku kesilir ve ortamda bulunan gerginliğin azalması hedeflenir.

Topuk dikenini aldırmak- kırdırmak: Bu teknik ile topuk dikeni cerrahi yöntemler ile bulunduğu yerden çıkarılır.

Ameliyat sonrası:

Topuk dikeni ameliyatı sadece topuk bölgesine değil, topuk bölgesinin üst kısmındaki geniş alanda yer alan sinir uçları ve kasların gevşetme işlemi yapılır. Ameliyat sonrası hastanın 6 haftalık bir iyileşme süreci vardır. Hasta bu süreci ayağına takılan özel bir aparatla (atel veya jel) birlikte ayağının üstüne basmadan ve buz tedavisi uygulayarak geçirir.

Hastanın dikişlerinin alınmasından sonra egzersizlere ve fizik tedavi programına başlaması planlanır. Hastanın 6. hafta sonrasında yavaş yavaş yürümesi ve 8. hafta sonun da normal yaşamına dönmesi beklenir.

Merhaba, ben Alle Bot!

Merhaba Sorularını Yanıtlayabilirim!