logo

İletişim Bilgilerimiz

Blog ve Haber

Sağlıklı Yaşamın İpuçları

Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir ögesidir. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir durum olarak algılanır. Oysa sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekir. Hatta bugünkü bilgilerimiz bize bu uğraşın daha doğum öncesi dönemde başlaması gerektiğini göstermektedir. Doğal olarak bu aşamada yapılması gerekenler, anne ve babalara düşmektedir. Olaya nesillerin sağlığı olarak bakıldığında, sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyunca aktarılabileceği görülür. Anne ve babalar genetik özelliklerinin yani sıra kendi sağlıklarına gösterdikleri özenle bebeklerine sağlık aktarabileceklerini bilmelidirler. 

Hijyen;

Başta kişinin kendi sağlığı olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı temizliktir. Sadece beden temizliği değil, kullanılan her şeyi ve her ortamı temiz tutmak da temiz olmanın gereğidir.

Cilt Temizliği;
Vücuda ait kişisel temizlik ile pek çok hastalığın önüne geçilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse; ishalli hastalıklar, soğuk algınlıkları, cildin mikrobik hastalıkları, cildin mantar, uyuz ve bitlenme gibi parazitlerle oluşan hastalıkları ve bazı alerjik hastalıklar sayılabilir. Uygun vücut temizliği bir çok deri sorununu ve hastalığını önleyici ve ortadan kaldırıcı bir önlemdir.

Ağız ve Diş Sağlığı;

Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir.

Sağlıklı Giyinme;

Sağlığın korunabilmesi için dış ortam koşullarına göre giyinilmesi gerekir. Giyecekler hava, mevsim ve sıcaklık şartlarına uygun olmalıdır. Giyeceklerin cildi tahriş etmeyecek, alerji yapmayacak, teri emebilecek özellikteki maddelerden yapılması gerekmektedir. Vücudun kirlenmesine yol açabilecek işlerde önlük, ellerin kirlenmesine yol açabilecek işlerde eldiven giyilmelidir. Ayrıca yapılacak iş sırasında ellerin, vücudun, gözlerin, kulakların, baş ya da ayakların korunmasını gerektiren bir durum ya da tehlike varsa özel koruyucu kıyafetler giyilmelidir. Bu giyecekler tüm iş uygulaması süresince çıkartılmamalıdır.

Sağlığa uygun giysiler vücudu dış ortamın tüm etkilerinden koruyan, mümkün olduğunca teri emebilen, alerji ve kokuya neden olmayan doğal maddelerden yapılan giysilerdir.

Beslenme;

Sağlıklı beslenme, vücudun büyüme, gelişme ve günlük işlevlerinin sürekliliğinin sağlanması için gerekli olan besin öğelerinin yeterli miktarlarda alınmasıdır. Gıdalar içerdikleri besin öğelerinin benzerlikleri açısından dört gruba ayrılırlar.

• Süt, yoğurt, peynir grubu: Süt ve sütlü gıdaların oluşturduğu bu gruptaki besinler protein, hayvansal yağlar, kalsiyum, fosfor, B 2 , B 12 , A vitaminleri açısından zengindir.
• Et, yumurta ve kuru baklagiller grubu: Kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi gıdaların oluşturduğu bu gruptaki besinler başlıca protein kaynağıdır, ayrıca yağ, B vitaminleri, demir ve çinko da içerir.
• Taze sebze ve meyve grubu: Bu gruptaki gıdalar vücut için kalsiyum, demir, magnezyum ve diğer bazı minerallerin, A, B, C, E, folik asit gibi vitaminlerin kaynağıdır.
• Tahıl grubu: İçerdikleri karbonhidratla başlıca enerji kaynağıdır, ayrıca B grubu vitaminleri içerir.

Yaşam boyu geçilen bebeklik, çocukluk, ergenlik, gebelik, emzirme, menapoz, iyileşme gibi dönemler ve yapılan işlere uygun olarak bu dört ana gruptan alınması gereken miktarlar değişebilir. Ancak az ve sık yemek, güne mutlaka kahvaltı ile başlamak, öğün atlamamak, abur cubur yememek, günde en az 4 - 6 bardak su içmek, kolalı içecekler, çay, kahve, kızartma, kavurmalar, aşırı yağlı, tuzlu ya da şekerli gıdalar ve açıkta satılan yiyeceklerden kaçınmak, yağ seçiminde doymamış yağları tercih etmek, yiyecekleri hazırlarken içlerindeki besin öğelerinin korunmasına dikkat etmek ve uygun koşullarda saklamak, çiğ yenen meyve ve sebzeleri bol ve temiz suyla iyice yıkamak her yaş ve dönem için geçerli temel sağlıklı beslenme kurallarıdır.

Günümüzde beslenme ile ilgili sorunların başında, modern yaşamda günlük enerji tüketiminin azalmasına rağmen rafine gıdalardan alınan enerjinin artması sonucunda oluşan şişmanlık gelmektedir. Şişmanlık şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalık açısından risk oluşturur. Bu nedenle ideal kilonun korunması sağlık risklerini azaltmak açısından özellikle önem taşır. İdeal kilo beden kitle endeksi (BKİ) olarak adlandırılan bir formülle hesaplanır. Buna göre bireyin kilogram cinsinden tartısının metre cinsinden boyunun karesine bölünmesi ile bireyin vücut kitle endeksi hesaplanır (kg/m 2 ). BKİ 20'nin altında zayıf, 20 - 24 arası normal, 25 - 29 arası hafif şişman, 30 - 40 arası şişman ve 40'ın üzerinde ise çok şişman olarak kabul edilir.

Gıdalarla ilgili bir diğer tehlikeli durum ise bazı hazır gıdaların içerdiği katkı maddeleridir. Bu katkı maddeleri çoğunlukla gıdaların görüntüsünü, kokusunu daha çekici hale getirmek, dayanıklılığını, kıvamını ve lezzetini artırmak üzere kullanılan kimyasal maddelerdir ve bunların bir bölümünün kanser yapıcı etkisinin olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle tüketilen gıdaların bu tür maddeler içermemesine dikkat edilmelidir.

Gıdaların temini sırasında da dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Alınanların mutlaka taze olmasına dikkat edilmelidir. Ambalajlı gıdalarda paket üzerinde yer alan son kullanma tarihlerine dikkat edilmeli, zedelenmiş ambalajlarda ya da kötü saklama koşullarında bekletilmiş mallar kesinlikle alınmamalıdır. Konserveler paslanmamış ve özellikle dışa doğru bombeleşmemiş olmalıdır. Sıcaktan etkilenecek gıdalar alışverişten eve getirilirken ya buz çantaları kullanılmalı ve/veya en kısa yoldan ulaştırılmalıdır.

Egzersiz;

Özellikle kalp damar hastalıklarından korunmak için önemlidir. Bu nedenle haftada en az 150 dakika egzersiz yapmanda yarar var. Basit bir yürüyüş bile ileride daha sağlıklı bir hayata adım atmana yardımcı olacak. Bundan emin olabilirsin. Yoğun tempo içinde spor yapamıyorum demekten vazgeçip işyerine veya evine giderken yarım saat yürüyebilirsin. İstedikten sonra zaman bulabilirsin. Asansörü kullanmak yerine merdivenleri kullan. Sağlık açısından iki kat yukarı 3 kat aşağı inmende hiç bir sakınca olmadığını kabul et. Farklı spor tiplerini denemelisin. Bunu bir angarya olarak değil eğlence olarak gör. Spor Hocamız Onur Özbek’in senin için önerdiği spor tiplerine bir göz at. Ve unutma egzersiz kilo vermek için değil, sağlıklı bir hayata sahip olmak için yapılır.

Düzenli Uyku;

Sağlık ve zindelik için düzenli yaşam ve uyku da vazgeçilmez şartlardır. Uyku gereksinimi insan yaşamı boyunca süre açısından değişkendir. Yeni doğmuş bir bebek neredeyse günün tamamını uyuyarak geçirir. Aylar içinde uyku gereksinimi giderek azalır. Oyun çocukluğu döneminin özellikle ilk yıllarında öğlen uykuları pek çok çocuk için vazgeçilmezdir. Büyüme hormonu uykuda salgılandığından çocukların büyüme ve gelişmesinde düzenli ve yeterli uyku çok önemlidir. Yetişkinlik döneminde 7-8 saatlik uykunun yeterli olduğu kabul edilir. Yaşamın ilerleyen yıllarında yaşlılıkta gece uykuları dört saate kadar inebilir. Bunun yanında gün boyunca uyuklamalarla (şekerleme) gece uykusu telafi edilir. Bireyler arasında uyku gereksinimi ve ritmi farklılık gösterir. Bazı insanlar 4-6 saatlik uyku ile yetinirler kimileri ise 10-12 saat uyurlar. Bazıları erken yatıp erken kalktıklarında, bazılarıysa geç yatıp geç kalktıklarında kendilerini daha zinde hissederler. Uyku aynı zamanda ruh sağlığının bir göstergesidir. Streste ve pek çok psikiyatrik hastalıkta uyku ritmi ve süresi bozulur. Bunun yanında yeterli uyku uyunmadığında kişinin fiziksel ve ruhsal streslere dayanıklılığı azalır.

Sigara Kullanımı;

Sigara tüketimi, vücudun tüm sistemlerini doğrudan etkiler ve çok sayıda sistemik hastalığa neden olur. Kanın oksijen taşıma kapasitesinin azalması hücrelerin oksijensiz kalmasına yol açar ve kalp krizinden depresyona kadar pek çok sağlık problemine yatkınlığı artırır.

Ancak sigara kullanımının sonlandırılmasından kısa bir süre sonra kanın oksijen taşıma kapasitesi artar ve vücudun tüm hücreleri yeterli oksijen doygunluğuna ulaşır.

Sigarayı bıraktıktan sonraki geçen süre ve sağlık açısından kazanımlar şu şekilde sıralanabilir:

-20 dakika içerisinde kan basıncı normale döner; kan dolaşımında düzelme yaşanır.
-8 saat sonra kan karbonmonoksit düzeyi azalmaya başlar ve kanın oksijen yoğunluğu artar.
-24 saat sonrasında sigara tüketimi ile birlikte 4 kat artmış olan kalp krizi riski azalmaya başlar.
-48 saatlik süre sonunda sinir uçlarında görülen harabiyet azalır ve tat ve koku duyularında iyileşme görülür.
-2 hafta ile 3 ay arasında kan dolaşımı gelişir; akciğer kapasitesi %30 oranında artar. Yürümek, egzersiz yapmak, merdiven çıkmak çok daha kolaylaşır.
-1 ay ile 9 ay arasında sinüslerde ve akciğerde yoğun şekilde bulunan sekresyon azalır; daha sağlıklı nefes alışverişi sağlanır ve kişi çok daha enerjik ve dinç hissetmeye başlar.
-Sigarasız geçen 1 yılın sonunda hem kalp hem de damar yapıları büyük oranda iyileşir ve koroner arter hastalığı riski yarı yarıya azalır.
-5 yılın sonunda akciğer kanserine bağlı ölüm riski yarıya düşer. İnme riski sigara içmeyen bir insanla aynı seviyede olur. Ağız, boğaz, yemek borusu, pankreas, mesane ve böbrekle ilişkili kanser riskleri azalır.

Alkol Kullanımı;

Alkollü maddeler tüketildikleri andan itibaren hızlı bir şekilde sindirilerek vücudun çeşitli noktalarına dağılır. Burada istisnai olan organlar beyin ve karaciğerdir. Karaciğer daha yüksek miktarda alkole maruz kalır. Bunun sebebi kanı doğrudan mideden ve ince bağırsaktan portal ven yoluyla almasıdır. Alkol beyin ve karaciğer gibi zengin kan tedariğine sahip organlar dışında vücudun geri kalanında oldukça yavaş bir şekilde yayılır.

Alkolün vücut üzerindeki etkileri akut veya kronik tüketime göre değişebilir. Akut alkol tüketimi kısa bir süre içinde fazla miktarda alkol alınması anlamına gelir. Vücuda bir anda giren alkol sarhoşluğa, koordinasyon kaybına, baş dönmesine ve mide bulantısına yol açabilir. Çok fazla alkol tüketimi, alkol zehirlenmesi gibi hayati tehlikeye yol açabilir. Kronik alkol tüketimiyse uzun süre boyunca düzenli olarak yüksek miktarda alkol alınmasıdır. Kronik alkolizm karaciğer hastalıkları, kalp sorunları, beyin hasarı, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fiziksel sorunların yanı sıra depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla da ilişkilidir.
 

Bizi Takip Edin: Instagram Facebook LinkedIn Twitter

Merhaba, ben Alle Bot!
,

Merhaba Sorularını Yanıtlayabilirim!